Genç Tasarımcı Görkem Eke ile Röportaj

Genç tasarımcı Görkem Eke ile güzel sohbet niteliğinde bir röportaj yaptık.Buyrun:


Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

13 Mart 1992'de Konya'nın Akşehir ilçesinde doğdum.İlköğrenimimi Akşehir'de tamamladıktan sonra, lise hayatıma Antalya'da devam ettim.Şu an Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği bölümünde öğrenim görmekteyim.

Tasarım yapmaya ne zaman başladınız?

Tasarım yapmaya 10-11 yaşlarında abim Gökçen Eke'nin desteğiyle başladım.Önceleri sınıf takımına tasarımlar yapıyordum, sonra küçük kağıtlara çeşitli takım isimleri yazıp kura çekiyordum.Kurada çıkan takımlara tasarımlar yapıyordum.Böylelikle tasarımı bir oyun haline getirmiştim.

Tasarımlarınızı nasıl yapıyorsunuz, hangi programları kullanıyorsunuz?

Tasarımları yapmadan önce kafamda çiziyorum, hoşuma giderse bilgisayar ortamında deniyorum.Tasarım için Paint programı bile bazen yardımcı oluyor.Ben tasarım için Adobe Photoshop'u tercih ediyorum.

Peki tasarımınız üstünde çalışıyorken özel motivasyonların var mı?

Elbette var.Hangi takıma tasarım yapıyorsam onların tezahüratlarını, onların müziklerini dinleyerek havaya girerim.

Öğrenim hayatınız nasıl geçiyor ve hedefleriniz nelerdir?

Öğrenim hayatım bazen zor, bazen sıkıcı, bazen de eğlenceli geçiyor.Okul bittikten sonraki hedefim önce büyük bir spor giyim ve aksesuarları firmasında çalışmak.Daha sonra gerekli ortam ve zemini hazırladıktan sonra G13 adında kendi spor giyim ve aksesuarları firmamı açmak istiyorum.

Sizin yaptıklarınız moda tasarıma daha fazla uyuyor,neden Tekstil Mühendisliği?

Evet biraz moda tasarımına uyuyor yaptıklarım.Ancak hedeflerim için Tekstil Mühendisliği'ni seçmeyi uygun gördüm.Şu an tasarıma ait yeterli bilgileri toplamak için yoğun çaba sarfediyorum.Bunun yanında da Tekstil Mühendisliği bölümünde teknik bilgileri alarak, sanatı ve tekniği birleştirmek istiyorum. 

Ne gibi tasarımlar yaptınız?

Günlük giyim için çeşitli T-Shirt tasarımları yaptım ancak bunları sadece yarışmalara göndermek için yaptım.Ben daha çok spor alanında çalışmalar yapmayı tercih ediyorum.Bursaspor,Eskişehirspor,Adana Demirspor takımlarına Taraftar Mağazaları için T-Shirt, ceket tasarımları yaptım.Ancak en önemlisi 2010-2011 sezonunda Gençlerbirliği takımının formalarını tasarlamamdı.

Tamamen size ait bir tasarımı hiç tanımadığın insanların üstünde görebiliyorsunuz. Bu size neler hissettiriyor?

Bu müthiş bir duygu.Tasarımımı insanların üstünde gördüğümde büyük bir heyecan ve sevinç duyuyorum.Anlatılmaz yaşanır deyimi buna uyar sanırım.

Neden EDSVSPOR?

EDSVSPOR gayet güzel sistemli çalışan bir spor haberleri adresi.Yeni kurulmasına rağmen başarılı haberler yapıyor, bir çok haberi bazen ilk EDSVSPOR'dan duyduğum oluyor.Bu yüzden röportaj teklifine gayet sıcak baktım.

Türkiye'de yapılan forma tasarımı açısından dünyadaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?Ne gibi sorunlarımız mevcuttur?

Ülkemizde daha yeni yeni oluşmaya başladı özel tasarımlar.Kulüplerimiz çok fazla önemsemiyor forma tasarımını. Ancak bu olay dünyada böyle değil Avrupa'nın seçkin kulüplerinde bir forma kültürü oluşmuş durumda.Seçkin kulüplerde bir tane muhakkak oturmuş her yıl ufak değişiklerle çıkarılmış formalar oluyor.Bu kültür daha yeni yeni yerleşti ülkemizde Galatasaray'ın parçalısı, Fenerbahçe'nin çubuklusu var diyebiliyoruz.Bu sezon ligimizde biraz daha fazla özel tasarım görebileceğiz, bu sevindirici güzel bir gelişme.Ayrıca Avrupa'da kulüpler 5-6 tasarımı taraftara oylatıp aralarından seçim yapabiliyorlar.Bu ülkemizde de uygulanabilir.